kimse kimseye artık öyle inanmıyormuş.
çabuk ol diyorlar.
biri kornaya basıyor yandan,
radyoda doksan saniyede dünya turu.
uzaktan izle insanları demişti bir kadın;
karışırsan kaybolursun.
birileri arkamdan itiyor, karışıyorum.
eski bir filmde kaldı aklım.
altı ay sonra, aynı yerde aynı saatte diyordu adam.
kadın gelmiyordu, adam şair oluyordu.
uzaklara dalıyormuşum,
gözlerimi kaçırıyormuşum.
yine her şeye geç kalıyormuşum.
bir dikişte bitirenler kadehi,
bir gecede terkettiler.
artık uzun bakışmalardan sonra, aşk olmuyormuş.
unutma demişti beni;
vazgeç benden.
vazgeçilenler, özlenmezmiş.
artık uzun bakışmalar da olmuyormuş, gece yetmiyormuş.
güneş erken doğmasın diye, kalın perdeler astım.
gece bitmesin, kimse gitmesin.
hiç konuşmuyormuşum,
yazarım dedim.
uzun yazılar artık okunmuyormuş.
kitap yazmasını öğreten,
parlak ciltli pahalı bir kitapta yazıyordu;
artık kitaplara uzun isimler koyulmuyormuş.
bir dostum vardı güneyde, sarılacaktım.
yolda cama yaslayacaktım kafamı.
artık kimse kimseyi,
öyle beklemiyormuş.
uzun yollar artık çekilmiyormuş.
kimse kimseye
artık öyle inanmıyormuş.